8 Temmuz 2008 Salı

Tekrar Merhaba

Bir ara, ara vermiştim yazmaya. O ara yaz ayının rehavetinden kaynaklansa gerek. Pek tatile çıktığım da söylenemez. Hatta "sevgili günlük biliyorum seni çok ihmal ettim bu ara ama döndüm işte..." gibisinden günlüğe manevi bir şahsiyet yükleyip onunla konuşmak bile geçti içinden. Kaldı ki bu aslında kendimize olan saygımızın bir yansımasıdır o yüzden ti'ye alarak söylemiyorum bunu. Yani "günlük ya da yazmak adı ne ise onu yapıyorum ben ve yapacağım da" sözünün kendinde idame etmediğini düşündüğün anda bir çeşit kendini affetme çabası...
En son yazdığım yazı Türkiye-Almanya yarıfinal maçının olduğu gündü aşağıda göreceğiniz üzere. Yenilsek de çok güzel bir maç oldu. Belki de çok iyi oynamak bize yaramıyor. İlk golü bizim yememiz gerekirdi diyesi geliyor insanın. Ama gerçekten otorotiler tarafından final oynamasak da turnuvanın en gözde takımı oldu Türkiye. Bu bir avunma yöntemi olmakla beraber gerçeklik payı olan bişey... Ve geç bulup erken kaybettiğimiz Federasyon Başkanımız Hasan Doğan. Turnuva sırasındaki samimi konuşmaları dışında fazla tanımıyorum ama üzüldüm vefatına. İyi işler yapabilecek biriydi sanırım. Allah rahmet eylesin.
Temmuz ayı ile birlikte insanın denize tatile çıkası geliyor. Ama ben bu sene kurs görevi nedeniyle pek tatil yapamayacak gibiyim. Hani çok sevmesem de denizi ortamına göre bazen iyi oluyor. Bu arada Öykü Atölyesi'nin yeni kelimesi de "Deniz" miş. Acaba diyorum bir tembellik edip bu paragrafta geçen deniz kelimelerini bahane ederek yazı yorumlarına eklesem mi bu linki? Ne dersiniz hoş olmaz mı? (Tamam ben cevaplıyorum hemen olmaaaaz!!!)

Hiç yorum yok: